duty free - Türkisch Englisch Wörterbuch

duty free

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "duty free" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Trade/Economic
duty free adj. gümrüksüz
Duty free was abolished, to the benefit of the taxpayer, and there was absolutely no disaster.
Vergi mükellefinin yararına olacak şekilde gümrüksüz satış kaldırıldı ve kesinlikle hiçbir felaket yaşanmadı.

More Sentences
duty free n. gümrükten muaf
duty free n. gümrük vergisinden muaf
Law
duty free n. gümrük vergisinden muaf

Bedeutungen, die der Begriff "duty free" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 33 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
duty-free adj. gümrüksüz
Our producers are also concerned about the prospect of duty-free entry from the 48 least-developed countries.
Üreticilerimiz ayrıca en az gelişmiş 48 ülkeden gümrüksüz giriş olasılığı konusunda da endişe duymaktadır.

More Sentences
Trade/Economic
duty-free shop n. gümrüksüz satış mağazası
Tom bought a bottle of vodka and some perfume at the duty-free shop.
Tom gümrüksüz satış mağazasından bir şişe votka ve biraz parfüm aldı.

More Sentences
duty-free adj. gümrüksüz
Our producers are also concerned about the prospect of duty-free entry from the 48 least-developed countries.
Üreticilerimiz ayrıca 48 az gelişmiş ülkeden gümrüksüz giriş yapılması ihtimalinden de endişe duymaktadır.

More Sentences
General
duty free shop n. gümrüksüz mallar mağazası
free from duty v. görevden bağımsız kılmak
free from duty adj. görevden muaf
duty-free adj. duty-free
Trade/Economic
duty-free allowance n. duty-free limiti
duty-free units n. duty-free üniteleri
duty-free allowance n. duty-free olarak alınan malların bir ülkeye vergi ödenmeden sokulabilecek miktarı
delivered duty free n. gümrüğü ödenmiş olarak teslim
duty-free units n. genellikle liman veya havaalanlarında o ülkenin vergi ve resimlerinden muaf malların perakende satıldığı nokta
duty-free shop n. genellikle liman veya havaalanlarında o ülkenin vergi ve resimlerinden muaf malların perakende satıldığı nokta
duty-free n. gümrükten muaf
duty-free n. uluslararası sulardan transit geçişte veya havaalanlarında vergilendirilmeyen yerlerden alınan mallar
duty-free shop n. vergisiz/gümrüksüz satış mağazası
duty-free shops n. vergisiz satış mağazaları
duty free shop n. uluslararası sulardan transit geçişte veya havaalanlarında vergilendirilmemiş malların satıldığı dükkanlar
duty-free goods n. gümrük vergisinden muaf ticari mallar
duty-free goods n. vergiden muaf şekilde ithal edilen ve yalnızca gümrüksüz satış mağazalarında satılabilen ticari mallar
be cleared duty-free v. gümrüksüz işlem görmek
be cleared free of duty v. gümrüksüz işlem görmek
free from duty adj. gümrüksüz
free from duty adj. gümrükten muaf
free of duty adj. gümrükten muaf
free from duty adj. gümrükten bağışık
free of duty adj. gümrüksüz
duty-free adj. vergiden muaf
duty-free adv. gümrük vergisinden muaf şekilde
duty-free adv. tüketim vergisinden muaf olarak
duty-free adv. gümrüksüz şekilde
Politics
duty-free adj. gümrükten muaf
Tourism
on duty free pass n. pass bilet